Yalnız Adam
Yatak odamda ıslık çalan selvi,
Rüzgarla eğildi, eğildi..
Penceremden içeri bakıverdi...
Ortada bir yatak,
Bir komodin, bir dolap,
Bir de kitaplık görüverdi..
Merak etti ıslık çalan selvi,
Bir daha eğildi,
Bir daha baktı içeri...
İşte.. yalnız adam köşedeydi..
Bir an gözgöze geldi..
Yalnız adam başını öne eğdi;
Yatak odamda ıslık çalan selvi..
Diye yazmaya devam etti
Yalnız adam, artık yalnız değildi..
Onun da vardı bir seveni..
Kaçamak da olsa, arada bir göz göze geldiği..
Sevdalarını söylediği, ıslıklarını dinlediği..
mehmet
30 Aralık 2009 Çarşamba
29 Aralık 2009 Salı
Nöbetteki Aşkım
Nöbetteki Aşkım
Sen, benim nöbetteki aşkımsın,
Başıboş gecelerde yanımda bulduğum...
Sen, benim nöbetteki aşkımsın,
Kaçıpta kucağına sığındığım...
Sen, benim nöbetteki aşkımsın,
Şefkatiyle ısınıp, sevdasıyla yandığım..
Sen, benim nöbetteki aşkımsın,
Aşkıyla yaşadığım...
Sana ne desem, bilmem ki..
Kadınımsın, sevdalımsın.....
Sen benim hayalimde yaşayan,
Nöbetteki aşkımsın...
mehmet
Sen, benim nöbetteki aşkımsın,
Başıboş gecelerde yanımda bulduğum...
Sen, benim nöbetteki aşkımsın,
Kaçıpta kucağına sığındığım...
Sen, benim nöbetteki aşkımsın,
Şefkatiyle ısınıp, sevdasıyla yandığım..
Sen, benim nöbetteki aşkımsın,
Aşkıyla yaşadığım...
Sana ne desem, bilmem ki..
Kadınımsın, sevdalımsın.....
Sen benim hayalimde yaşayan,
Nöbetteki aşkımsın...
mehmet
27 Aralık 2009 Pazar
Tüllap
TÜLLAP
Vah bakkalım, vah manavım
Din gitti, iman gitti
Oldum vicdan azabı,
Tüllap yedi sucukları
Haşlanmış makarnayı
Yedim de doyamadım
Oldum vicdan azabı,
Tüllap yedi sucukları
‘’Git baba git’’ dediler,
Anlamazsın sen bunları
Oldum vicdan azabı,
Tüllap yedi sucukları
Açtım bir kez ağzımı,
Aldım elime sazımı,
Oldum vicdan azabı,
Tüllap yedi sucukları
Kutlu
28/07/2009-İstanbul
Aşıksan Eğer
AŞIKSAN EĞER
"Her kadın aşık olmayı bilmeli"
"Dolu dolu yaşayabilmek için,
her kadın sevdalanmayı bilmeli"
demişler...
Yüreğindeki bu telaş niye?
Niçin bu korku, bu endişe,
Çöz bağlarını,
sımsıkı saran seni
Aç kollarını evrene
özgürlüğünce...
Aşıksan...Kaybet kendini aşkta
İşlesin yüreğinin en derinine...
İsterse,
Katmer katmer olsun yüreğin
Ağla, ağlayabildiğince....
Kutlu
17/08/2009- İstanbul
17/08/2009- İstanbul
Ankara Akşamlarında Özlem
Ankara Akşamlarında,
ÖZLEM
ÖZLEM
Dumanlı akşamları severdim,
İs kokardı hava.
Yanan odun kömürüdür,
İnce ince tüterdi bacalarda.
Pencereden görünen sarı ışık
Isıtırdı içimi ılık ılık
İçeridekiler,
Özlem olurdu bana
Akşamın derinliğinde
‘’Orada olsaydım’’ derdim
Kendi kendime
Taa uzaklarda...
Anadolu’nun bir bucağında,
Anamın, babamın kucağında...
Akşam sofrasını kurmuştur şimdi anam,
Beni özlüyorlar mıdır,
Acaba?
Sımsıcak o yuvada...
İki damla yaş belirir, göz pınarlarımda,
Süzülür yanaklarımda,
Özlemim taşar,
Hüznüm aşar,
Ellerim koynumda,
Yürür giderim,
Yanlızlığıma,
Ankara akşamlarında.
Kutlu
13/08/2009-İstanbul
13/08/2009-İstanbul
İtiraf
İTİRAF
Ölürdüm, yoluna kurban
olurdum,
Sevdanla kavrulur,
kurur kalırdım,
Hayran olurdum deyişlerine
Bir de anlayabilseydim,
dediklerini...
Durup dururken,
başımı dertlere kosam
Gidip Silivrilerde
hesaplar versem
Ne çektiysem dünyada
dilimden çeksem
Bir de anlatabilseydim
dediklerimi....
Kutlu Barutçu
22/07/2009-İstanbul
Sır
SIR
Sırdır, arkadaşım...
Söylenemez kimseye.
Ak desem,
Kara olur.
Kara desem,
Ak olur.
Desem, bir kez
Dostuma...
Yakınım,
Irak olur
Iraklar,
Yakın olur.
Bir dert ki sormayın...
Boşa koysam,
Dolmaz olur
Doluya koysam,
Almaz olur.
Kim bilir...
Sonra,
Bana ne haller olur.
Sırdır, arkadaşım...
Söylenemez kimseye.
Ak desem,
Kara olur.
Kara desem,
Ak olur.
Desem, bir kez
Dostuma...
Yakınım,
Irak olur
Iraklar,
Yakın olur.
Bir dert ki sormayın...
Boşa koysam,
Dolmaz olur
Doluya koysam,
Almaz olur.
Kim bilir...
Sonra,
Bana ne haller olur.
Kutlu
Tahattur
Tahattur
Gidişlere olsun, sevdiceğim,
gitmelerimiz
Dönüşler olmasın bir kez
daha
Elveda diyemeden
Dur gitme, beklemeden
Gitmelere olsun sevdalarımız...
Yoklukta yok olalım,
Sevdalarda kavrulalım,
Yanalım, yanalım...
Dönmeyelim sevdiceğim
Girsin asırlar aramıza...
Sen benden...
Ben senden...
Gidelim sevdiceğim,
Çok uzaklara...
Ve birgün getir ki hatırına...
Bir sevdalın vardı,
Şimdi nerededir,
Acaba?
Gidişlere olsun, sevdiceğim,
gitmelerimiz
Dönüşler olmasın bir kez
daha
Elveda diyemeden
Dur gitme, beklemeden
Gitmelere olsun sevdalarımız...
Yoklukta yok olalım,
Sevdalarda kavrulalım,
Yanalım, yanalım...
Dönmeyelim sevdiceğim
Girsin asırlar aramıza...
Sen benden...
Ben senden...
Gidelim sevdiceğim,
Çok uzaklara...
Ve birgün getir ki hatırına...
Bir sevdalın vardı,
Şimdi nerededir,
Acaba?
Kutlu
26/06/2009-İstanbul
Cânım..
CÂNIM..
Kalbimdesin.. diyordun,
Söyle, sen neredesin a cânım..
Benim bildiğim kâlp konuşur..
Bir şeyler desene cânım..
Yoksa sırra kadem bastın da
Ben rüyalardamıyım cânım...
Hele bir cevap ver,
Boş defterde, boş sayfamıyım, cânım...
mehmet
Kalbimdesin.. diyordun,
Söyle, sen neredesin a cânım..
Benim bildiğim kâlp konuşur..
Bir şeyler desene cânım..
Yoksa sırra kadem bastın da
Ben rüyalardamıyım cânım...
Hele bir cevap ver,
Boş defterde, boş sayfamıyım, cânım...
mehmet
GİDEN YIL DESTANI
G İ D E N Y I L D E S T A N I
Ne arasak bulamadık
Su yüzüne çıkamadık
Senden bir tad alamadık
Gidiyorsun gözler yaşlı
Yeni idin eskidin bak
Çalımı cakayı bırak
Ne ustalar çıktı çırak
Gidiyorsun kirli paslı
Gün görmedi şu halkımız
İşte yine yok yoksuluz
Sende kaldı kul hakkımız
Gidiyorsun borçlu harçlı
Ona buna vurdun kırdın
Onca cana nasıl kıydın
Kanun kural hiçe saydın
Gidiyorsun eli kanlı
Her halt sana mübah gibi
Karanlığın sabah gibi
Yaptığın bir matah gibi
Gidiyorsun sözlü sazlı
Bu kul Halil'in destanı
Sırtında yoktur fistanı
Sen de izleyip ustanı
Gidiyorsun yaslı yaslı
Halil İbrahim MISIR
Didim, 27 Aralık 2009
Ne arasak bulamadık
Su yüzüne çıkamadık
Senden bir tad alamadık
Gidiyorsun gözler yaşlı
Yeni idin eskidin bak
Çalımı cakayı bırak
Ne ustalar çıktı çırak
Gidiyorsun kirli paslı
Gün görmedi şu halkımız
İşte yine yok yoksuluz
Sende kaldı kul hakkımız
Gidiyorsun borçlu harçlı
Ona buna vurdun kırdın
Onca cana nasıl kıydın
Kanun kural hiçe saydın
Gidiyorsun eli kanlı
Her halt sana mübah gibi
Karanlığın sabah gibi
Yaptığın bir matah gibi
Gidiyorsun sözlü sazlı
Bu kul Halil'in destanı
Sırtında yoktur fistanı
Sen de izleyip ustanı
Gidiyorsun yaslı yaslı
Halil İbrahim MISIR
Didim, 27 Aralık 2009
25 Aralık 2009 Cuma
Absürt Şiir --Olmuyor...
Olmuyor...
Hevesim kalmadı şu dünyada
Hem armut, hem de elma
Olmuyor bir tabakta...
Tadı başka başka deme bana..
Eni sonu ikisi de meyva..
Olmuyor işte...
Olmuyor bir tabakta...
mehmet
Hevesim kalmadı şu dünyada
Hem armut, hem de elma
Olmuyor bir tabakta...
Tadı başka başka deme bana..
Eni sonu ikisi de meyva..
Olmuyor işte...
Olmuyor bir tabakta...
mehmet
Yeşil Gözlü Muamma-- Absürt Şiir
Yeşil Gözlü Muamma
Kız bir damla..
Oğlan bir damla..
Ettimi iki damla,
Bir sevda...
Başını da örtmüş eşarpla,
Yeşil gözlü muamma..
Hepsi, hepsi bir damla!..
Ama yakışmış, bir damlacık oğlana..
Belliki sevdalı yeşil gözlü muamma..
Oğlanın kolu boynunda,
Eli omzunda,
Tutuvermiş sıkıca..
Ne yapsaydım o anda..
Sıkı tut!... Damlatma!..
Ne de olsa, bir damla..
Desemiydim?.. acaba...
Mehmet
Kız bir damla..
Oğlan bir damla..
Ettimi iki damla,
Bir sevda...
Başını da örtmüş eşarpla,
Yeşil gözlü muamma..
Hepsi, hepsi bir damla!..
Ama yakışmış, bir damlacık oğlana..
Belliki sevdalı yeşil gözlü muamma..
Oğlanın kolu boynunda,
Eli omzunda,
Tutuvermiş sıkıca..
Ne yapsaydım o anda..
Sıkı tut!... Damlatma!..
Ne de olsa, bir damla..
Desemiydim?.. acaba...
Mehmet
20 Aralık 2009 Pazar
Yangın
YANGIN
Ey!.. kızıl gonca,
Yanıyorum deme...
Yanan benim,
Yangın bende..
Olsa, olsa..
Bendeki aşkın harıdır,
Seni de yakan öyle..
Mehmet
Ey!.. kızıl gonca,
Yanıyorum deme...
Yanan benim,
Yangın bende..
Olsa, olsa..
Bendeki aşkın harıdır,
Seni de yakan öyle..
Mehmet
Yasak Meyvam
YASAK MEYVAM!..
Yine suskunum yâr,
Farkındamısın...
Gönül diyarında;
Yerler yarıldı,
Yıldızlar kaydı,
Koca dağlar sarsıldı,
Farkındamısın...
Cennet'te elma iken
Burda bana yâr oldun
Farkındamısın...
Sevda kabını aştım,
Aşk denizine taştım,
Karıştım Aşklara, aşk oldum.
Farkındamısın, Yasak Meyvam!..
Farkındamısın...
mehmet
Yine suskunum yâr,
Farkındamısın...
Gönül diyarında;
Yerler yarıldı,
Yıldızlar kaydı,
Koca dağlar sarsıldı,
Farkındamısın...
Cennet'te elma iken
Burda bana yâr oldun
Farkındamısın...
Sevda kabını aştım,
Aşk denizine taştım,
Karıştım Aşklara, aşk oldum.
Farkındamısın, Yasak Meyvam!..
Farkındamısın...
mehmet
Sevdalanamadım
SEVDALANAMADIM...
İstanbul kokan bir bahar sabahında
Mesala Emirganda,
Oturmuşsun sevdiğinle yanyana.
Eli elinde,kolu kolunda..
Biraz da yaslanıvermiş omzuna..
Sıcak, sıcak konuşuyor sevda...
İşte tam bu anda,
Bir Oh..çekip, diyemedim ki...
Ne güzel şeymiş bu sevda..
Bir akşam sinema çıkışında,
İstanbul'un şu ıslak ve loş kışında
Sevdiğinle yürürken yanyana,
Şöyle.. sıkıca sarılıp koluna,
Salep içelim mi? .. demişti ya sevda...
İşte tam bu anda,
Bir Oh..çekip, diyemedim ki...
Ne güzel.. şeymiş bu sevda..
Köşedeki büfenin önünde,
Bir bu ayak, bir o ayak üzerinde durup
Oynarken soğuğun horonunu,
Salebin buharına karışmıştı,
Sevdalı sözlerin buğusu...
Sıcak bardaklar, ısıtmıştı..
Hem elleri.. hem gönülleri...
İşte tam bu anda,
Bir Oh..çekip, diyemedim ki...
Ne güzel.. şeymiş bu sevda..
Hayallerimi aşıp
Sevdalanamadım...
Sevdalanıp da,
Sevdiğimin gözlerine bakamadım...
Bakıp da,
Bir ney gibi sevdalı çalamadım..
Çalıp da
Diyemedim ki..
Ne güzel.. şeymiş bu sevda...
Mehmet
İstanbul kokan bir bahar sabahında
Mesala Emirganda,
Oturmuşsun sevdiğinle yanyana.
Eli elinde,kolu kolunda..
Biraz da yaslanıvermiş omzuna..
Sıcak, sıcak konuşuyor sevda...
İşte tam bu anda,
Bir Oh..çekip, diyemedim ki...
Ne güzel şeymiş bu sevda..
Bir akşam sinema çıkışında,
İstanbul'un şu ıslak ve loş kışında
Sevdiğinle yürürken yanyana,
Şöyle.. sıkıca sarılıp koluna,
Salep içelim mi? .. demişti ya sevda...
İşte tam bu anda,
Bir Oh..çekip, diyemedim ki...
Ne güzel.. şeymiş bu sevda..
Köşedeki büfenin önünde,
Bir bu ayak, bir o ayak üzerinde durup
Oynarken soğuğun horonunu,
Salebin buharına karışmıştı,
Sevdalı sözlerin buğusu...
Sıcak bardaklar, ısıtmıştı..
Hem elleri.. hem gönülleri...
İşte tam bu anda,
Bir Oh..çekip, diyemedim ki...
Ne güzel.. şeymiş bu sevda..
Hayallerimi aşıp
Sevdalanamadım...
Sevdalanıp da,
Sevdiğimin gözlerine bakamadım...
Bakıp da,
Bir ney gibi sevdalı çalamadım..
Çalıp da
Diyemedim ki..
Ne güzel.. şeymiş bu sevda...
Mehmet
Yoksun
Yokluk
Dizinde yatmak istedim
Sen yoktun yine...
Sinemde yar aradım
Sen yoktun yine...
Yar saçı okşasam dedim
Sen yoktun yine...
Yarimi koklasam dedim,
Sen yoktun yine...
Denizler gibi kabardı sevdam,
Sen yoktun yine...
Elini tutmak istedim,
Sen yoktun yine...
Hülyalı gözler aradım,
Sen yoktun yine...
Sevdalı sesine hasret kaldım,
Sen yoktun yine...
Sen yoktun yine...
Sinemde yar aradım
Sen yoktun yine...
Yar saçı okşasam dedim
Sen yoktun yine...
Yarimi koklasam dedim,
Sen yoktun yine...
Gönül ıssız,
Ben yarsız,
Sevdam öksüz kaldı
Sen yoksun diye...
mehmet
Boğazda Sahipsiz Aşklar
Boğazda Sahipsiz Aşklar
İstanbulda haziran,
Narlar çiçek açmış..
Yârin dudağı,
Sevdanın ateşi gibi
Kor rengi nar çiçekleri,
Tüm yamaçları sarmış..
Aslında, narlar değil,
Aşklar çiçek açmış..
Söylenen o ki;
Boğazda sahipsiz aşklar varmış..
Gidelim,
Nar çiçeklerine soralım..
O nazeninlerin elinden tutup,
Sahipsiz aşkları arayalım..
Bizde aşık olalım,
Aşkın nârında yanalım...
Aşk bahçeside bülbül olup,
Yâr dalına konalım.
Mehmet
İstanbulda haziran,
Narlar çiçek açmış..
Yârin dudağı,
Sevdanın ateşi gibi
Kor rengi nar çiçekleri,
Tüm yamaçları sarmış..
Aslında, narlar değil,
Aşklar çiçek açmış..
Söylenen o ki;
Boğazda sahipsiz aşklar varmış..
Gidelim,
Nar çiçeklerine soralım..
O nazeninlerin elinden tutup,
Sahipsiz aşkları arayalım..
Bizde aşık olalım,
Aşkın nârında yanalım...
Aşk bahçeside bülbül olup,
Yâr dalına konalım.
Mehmet
Gönül Duvarı
GÖNÜL DUVARI
Seni bırakıp kaçsamda,
Daldan dala konsamda,
Bir başka güle bülbül olsamda,
Gönül duvarıma yazılmış adın
Unutmam seni sevdalım...
Aşk kalemini aldık ele,
Kayıt düştük sevdalımdır diye,
Bendenizi aşık diye,
Gönül duvarına yazdık bir kere..
Unutmam seni sevdalım...
Mehmet
Seni bırakıp kaçsamda,
Daldan dala konsamda,
Bir başka güle bülbül olsamda,
Gönül duvarıma yazılmış adın
Unutmam seni sevdalım...
Aşk kalemini aldık ele,
Kayıt düştük sevdalımdır diye,
Bendenizi aşık diye,
Gönül duvarına yazdık bir kere..
Unutmam seni sevdalım...
Mehmet
Sen
SEN
Sen,
Şarkılarda nağme
Güftelerde dilsin
Sen,
Kalem kaşlı,
Hoş bakışlı,
Sesi bülbülden tatlı,
Nar çiçeğimsin...
Sen gül dalımsın
Sen sevdalımsın
Sen kor dudaklı âfitabımsın
Mehmet
Sen,
Şarkılarda nağme
Güftelerde dilsin
Sen,
Kalem kaşlı,
Hoş bakışlı,
Sesi bülbülden tatlı,
Nar çiçeğimsin...
Sen gül dalımsın
Sen sevdalımsın
Sen kor dudaklı âfitabımsın
Mehmet
Aşkın Bülbülü
AŞKIN BÜLBÜLÜ
Kanadı kırık bir kuş idim
Yâr dalına konmuş idim
Bülbül misali şakır iken
Yârim ile hoş idim
Yar dalında
Aşkı söyler
Aşkı dinler
Aşk ile serhoş idim..
Şimdi Dal bensiz....
Ben dilsiz..
Aşk sessiz..
Yâr kimsesiz....
Aşk bezmi tarumar
Gönülllerde derin bir sukut var
Aşkın bülbülü yok artık,
Dili suskun, kanadı kırık...
Kanadımı kırdın ya..
Dilimden ne istedin a felek
Bırakaydın dilimi de
Aşkı okusaydım ölene dek
Mehmet
Kanadı kırık bir kuş idim
Yâr dalına konmuş idim
Bülbül misali şakır iken
Yârim ile hoş idim
Yar dalında
Aşkı söyler
Aşkı dinler
Aşk ile serhoş idim..
Şimdi Dal bensiz....
Ben dilsiz..
Aşk sessiz..
Yâr kimsesiz....
Aşk bezmi tarumar
Gönülllerde derin bir sukut var
Aşkın bülbülü yok artık,
Dili suskun, kanadı kırık...
Kanadımı kırdın ya..
Dilimden ne istedin a felek
Bırakaydın dilimi de
Aşkı okusaydım ölene dek
Mehmet
Sitemkâr
Sitemkâr
Duydum ki yâr sitem etmiş bana
Duydum ki yâr sitem etmiş bana
Birazda dargınmış galiba...
Yapma a yârim, böyle yapma
Sen nar çiçeğisin,
Akşam safaları gibi solma...
Sonra girmem sokağına,
Sonra girmem sokağına,
Geçmem evinin önünden...
Bakmam pencerene..
Söylemem şarkımı,
Söyleyip de dillendirmem aşkımı...
Yapma a yârim, böyle yapma...
Yapma a yârim, böyle yapma...
Sen nar çiçeğisin,
Akşam safaları gibi solma...
Bırak başkalarına benzemeyi,
Bırak başkalarına benzemeyi,
Kaldır, o sitemle örülmüş perdeyi
Göster gülünü, göster gülşenini
Dilşad eyle şu aşık-ı divâneni...
Yapma a yârim, böyle yapma...
Yapma a yârim, böyle yapma...
Sen nar çiçeğisin..
Akşam safaları gibi solma...
Mehmet
Mehmet
Pervane
Pervane
Eyy... biçare pervane,
Ne eyleşirsin mum ile..
Bak.. gün ağardı, mum söndü, oynaş bitti..
Güneşe bak sen!.. güneşe....
Senin neşven güneşle..
Pervane olacaksan, ol ona.....
Yanacaksan, yan onun nar-ı aşkına ....
Yan ki maksat hasıl ola,
Yanmakla can buluna...
mehmet
Eyy... biçare pervane,
Ne eyleşirsin mum ile..
Bak.. gün ağardı, mum söndü, oynaş bitti..
Güneşe bak sen!.. güneşe....
Senin neşven güneşle..
Pervane olacaksan, ol ona.....
Yanacaksan, yan onun nar-ı aşkına ....
Yan ki maksat hasıl ola,
Yanmakla can buluna...
mehmet
Aşıklar Sofrası
Aşıklar Sofrası
Dün gece bindim gönül atına
Varıp çıktım aşk diyarına
Gördümki kurulmuş bir pazar
Aşıklar, aşk alıp, aşk satar
Kaçadır dedim katresi,
Dediler bilinmez ki değeri..
Aşk, aşkla alınır, aşkla satılır
Gerisi sırdır saklanır.
Dün gece bindim gönül atına
Varıp çıktım aşk pazarına
Aşk verdim, aşk aldım
Aşkı, aşk terazisinde tarttım..
Aşk kadehinden aşk içip
Aşıklar sofrasından dem aldım
Mehmet
Dün gece bindim gönül atına
Varıp çıktım aşk diyarına
Gördümki kurulmuş bir pazar
Aşıklar, aşk alıp, aşk satar
Kaçadır dedim katresi,
Dediler bilinmez ki değeri..
Aşk, aşkla alınır, aşkla satılır
Gerisi sırdır saklanır.
Dün gece bindim gönül atına
Varıp çıktım aşk pazarına
Aşk verdim, aşk aldım
Aşkı, aşk terazisinde tarttım..
Aşk kadehinden aşk içip
Aşıklar sofrasından dem aldım
Mehmet